Erken çocukluk eğitimi, çocuğun raslantısal olarak çevresiyle teması ve uyaranlarla etkileşimiyle elde ettiği deneyimlerinin şekillendirilmesi ve gelecek yaşamında aktif olarak kullanabilmesi için gelişim sürecini yapılandıran önemli bir unsurdu. İlk olarak ebeveynler ve ikincil bakım veren kişiler aracığıyla sağlanan erken çocukluk eğitimi, çocuğun tam olarak yetişkinlik döneminde kavuşacağı kimlik ve karakterinin gelişim sürecinin temelidir. Bu nedenle doğumdan itibaren çocuk zenginleştirilmiş bir sosyal çevrede bulundurulmalıdır.
Erken çocukluk eğitiminde diğer bir önemli basamak ise okul öncesi eğitimdir. Çocuğun öğretim sürecine kadar habitusuna eklenen, aile ve bakım verenlerin aracığıyla şekillen her türlü bilgi, tecrübe ve deneyim profesyonel olarak okul öncesi eğitim kurumlarında eğitimciler tarafından şekillendirilmeye başlanır. Bu noktada okul, çocuğun gelişim alanlarını destekleyerek güvenli ve eğlenceli bir ortam aracılığıyla potansiyelini gerçekleştirebilmesi için profesyonel olarak destek sağlar. Ham halde bulunan bilgi ve deneyimler işlenerek çocuğun işlevsel yetilerine dönüştürülür. Aynı zamanda akranlarıyla ve geniş sosyal çevreyle etkileşime geçen çocuk, sosyal gelişim alanında da desteklenir. Böylelikle komplike bir şekilde ele alınan çocuğun yetişkinlik döneminde daha üretici ve verimli olmasına, var olan potansiyelini ortaya daha kolay bir şekilde çıkarmasına kısaca kendisini keşfetmesine olanak sağlanır.